İstanbul Ticaret Odası 51 No’lu Ayakkabı ve Ayakkabı Yan Sanayi Ürünleri Meslek Komitesi, Cemile Sultan Korusu’nda çalışma toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda, Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği (AYSAD) Başkanı Sait Salıcı, “Ucuz işçiliğe dayalı büyüme modeli miadını doldurmuştur; 2026, ‘Made in Türkiye’ imzasını ‘Designed in Türkiye’ gururuyla birleştirdiğimiz bir yıl olacak” dedi.
Toplantıya Vali Yardımcısı Canan Tuncer, T.C. Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Hasan Ünal, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Gıyasettin Eyyüpkoca, İDMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Oğuz İnner, İSO Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Çetin, TÜRDEV Yönetim Kurulu Üyesi ve KOSGEB Temsilcisi Nedim Kara ile AYSAD Yönetim Kurulu ve üyeleri katıldı.

Ekonomi dünyasından Vahap Munyar ve Ali Ağaoğlu ile TASEV Ayakkabı ve Saraciye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinin de yer aldığı etkinlikte, Türk ayakkabı yan sanayisinin küresel rekabet gücü ve yapısal dönüşüm stratejileri ele alındı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Gıyasettin Eyyüpkoca, sektör ihracatına dair veriler paylaştı ve şunları söyledi: “Deri ihracatı 1,34 milyar dolar civarında gerçekleşti ve bu rakamın yaklaşık yarısını ayakkabı sektörü oluşturuyor. Geçen yıla göre deri ve deri mamulleri ihracatında %5, ayakkabı ihracatında ise %10 azalma yaşandı. Ancak Irak, Almanya ve İtalya gibi geleneksel pazarların yanı sıra Orta Asya ve Balkanlar’da yakalanan ivme sevindirici gelişme.”
AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı, 2023-2025 döneminin küresel maliyet artışları ve daralan talep nedeniyle tüm emek-yoğun sektörler için gerçek bir “dayanıklılık testi” olduğunu ifade etti. Bu sürecin geçici bir dalgalanma değil, yapısal bir eşik olduğunu belirten Salıcı, AYSAF fuarları ve Anadolu buluşmalarıyla ticaretin nabzını tuttuklarını söyledi. Salıcı, dayanıklılığın ancak dönüşümle kalıcı olacağını ve Avrupa’nın üretim biçimlerini akıllıca değiştirerek bu doğrultuda hareket ettiğini vurguladı. Türkiye’nin de bu “stratejik yükseliş” yolunu seçmesi gerektiğini belirtti.
Başkan Salıcı ayakkabının artık sadece bir ürün değil, teknoloji nesnesi, sürdürülebilirlik beyanı ve marka hikayesi olduğunu ifade etti. Gelecekte sektörün tasarım odaklı olacağını, 3D tasarım ve dijital prototiplemenin standartlaşacağını söyledi. Dijitalleşmenin lüks değil, hayatta kalma koşulu olduğunu belirten Salıcı, yeşil dönüşümün pazara giriş bileti sayıldığı bu dönemde veri kullanan ve karbon ayak izini yöneten firmaların ayakta kalacağını vurguladı. Salıcı’ya göre sektörün temel hedefi, “Made in Türkiye” imzasını tasarım gücüyle birleştirerek küresel vitrinde ön sıralarda yer almak olmalıdır.
Toplantıda, TASEV öğrencilerinin katılımıyla usta-çırak deneyiminin dijital dönüşümle birleşmesine dikkat çekildi. Salıcı, sözlerini “Benim en kıymetli giysim ayakkabıysa, Türkiye’nin en kıymetli gücü de bu sektördür” diyerek tamamladı ve 2026 yılının niteliğin yılı olacağını müjdeledi.
Ekonomi kurmayları Vahap Munyar ve Ali Ağaoğlu, küresel tedarik zincirindeki değişimlerin Türkiye için büyük fırsatlar sunduğunu, ancak bu fırsatlardan yararlanmak için nitelikli üretim ve sürdürülebilirlik standartlarının şart olduğunu belirtti.
İstanbul Ayakkabı Sektörü Dijital Dönüşümle Rekabet Gücünü Artırıyor